ELEŞTİRİ: Madonna’nın Memelerine Bir “Sanat Eseri” Olarak Bakmak...


©1979 Martin Schreiber
Erken Gelen Final
Günümüzde “Pop’un Kraliçesi” olarak kabul edilen Madonna’nın şöhret olmadan önce çekilen nü fotoğrafları 07 – 24 Ekim tarihleri arasında *CDA Projects’te teşhir(!) edildi. Normalde serginin 27 Ekim’e kadar sergileneceği ilan edilmiş olsa da, sergi bana gayet geçersiz gözüken bir nedenle erken sonlandırıldı. Galeri yetkilisi, Elif Haksal’dan aldığım bilgiye göre; bir sonraki serginin (Azade Köker, "Hibrid Mekânlar – Koridorlar”) ön hazırlıkları için “Madonna Nudes” sergisinin bitiş tarihi öne çekilmiş. Lafı güzaf… Elbette ki, CDA Projects yeterli reklam potansiyeline ulaştığı için sergiyi erken bitirdi. Nasıl olsa sanat eseri alma potansiyeli olan şahıslara basında yer alan birçok haber, röportaj ve düzenlenen partilerle göz kırpıldı. “Hişt!.. Hişt!.” dendi. Bu hususta lafı daha fazla uzatmadan CDA Projects’e koca bir 0 verdiğimi belirteyim.
Bir projenin sergilenme süreci benim için oldukça hassas bir konu… Aslında sadece benim değil, fotoğrafa gönül veren herkesin hassas olması gereken önemli bir konu. Sanatçının (Martin Schreiber bu sıfata layık görmüyorum) üretimini uygun koşullarda sergilemesi; egosunun tatmini, üretkenliğinin teşviki ve sürekliliği için çok gerekli. Bu gereksinimin yerine gelmesi içinde sergilemeler en az birkaç ay sürmeli diye düşünüyorum. Galeriler ilgi odağı olmak ve potansiyeli yüksek tutmak için kısa süreli sergilere meyil etmemeliler. Prestijli sergilere yer vermeli ve uzun süre projeleri sergilemeliler. Hadi bundan vazgeçtik diyelim. Açılışlar öncesinde anons edilen sergileme süreçlerine sadık kalmalılar.
Metropol yaşamının yarattığı acımasız “zaman sorunu” sosyo-kültürel faaliyetlere zaman ayırmakta zorlanan sanatseverlere zaten yeterince zorluk çıkarıyor. Zar zor zaman bulup, sergi gezeceklere, bir de galeriler anons ettikleri tarihlere riayet etmeyerek sorun çıkartmamalılar. Bundan ötürü krizler içindeki bir saralı gibi bu konu hakkındaki tartışmalar içinde daha fazla kendimi harcayamam. Acımaksızın direkt 0’ı çakarım.
Fotoğrafların Hikâyesi
Bundan 30 yıl önce Martin Schreiber’ın New York’taki Parsons School of Design’da “Nü Fotoğrafçılık” dersleri verirken, fotoğraf etütleri için nü modellere ihtiyacı oluyormuş. O zamana kadar gelen modeller kendisini pek tatmin etmemiş olacak ki bir gün model ajansına, “Bana gerçekten çok güzel bir kadın yollayın” demiş ve O (Madonna) gelmiş.
Madonna bu fotoğrafları, henüz daha 20 yaşındayken, aldığı dans derslerinin parasını ödeyebilmek için çektirmiş ve aldığı 30 dolar karşılığında fotoğrafların tüm kullanım haklarını Schreiber’a devretmiş. Bu seans sırasında Schreiber’ın haricinde, 15 fotoğraf öğrencisi de Madonna’yı fotoğraflamış.
Schreiber, 27 Mayıs 1985 tarihli “Time” dergisinin kapağında Madonna’yı görünce, bu kadının 6 sene önce çıplak fotoğraflarını çektiği genç kız olduğunu hemencecik fark etmiş. Fotoğrafları öncelikle Penthouse’a teklif etmiş, ardından Playboy’u da devreye sokarak iki dergiyi birbirine kırdırıp, çetin bir pazarlığın sonucunda fotoğrafların 4’ünü Playboy dergisine satmış. Fotoğraflar, 1985 senesinin Eylül sayısında dergide yayınlanmış.
Öncelikle “Sanat” ve “Sanat Eseri” Nedir?
Sanat” ve “Sanat Eseri”nin tanımını gelin bir kez daha “Madonna Nudes” sergisini vesile ederek, TDK’nın kıstasları dâhilinde yapalım. Bu serginin ne kadar “sanat”, fotoğraflarının ne kadar “sanat eseri” olduğu üzerine tekrar bir düşünelim.
Sanat:
1. Bir duygu, tasarı, güzellik vb.nin anlatımında kullanılan yöntemlerin tamamı veya bu anlatım sonucunda ortaya çıkan üstün yaratıcılık.
2.  Belli bir uygarlığın veya topluluğun anlayış ve zevk ölçülerine uygun olarak yaratılmış anlatım.
Sanat Eseri:
Yaratıcılık ve ustalık sonucu ortaya çıkan üstün ve değerli eser.
Bakınız şimdi:
Timeout dergisinin Ekim sayısında yapılan röportajda Hanzade Ünal Schreiber’a soruyor.
Bir çalışmayı sanat eseri yapan nedir size göre?
Schreiber cevaplıyor.
Buna cevabımın anlaşılması biraz zor olabilir. Bence hepsi palavra! Ne dersen boş. Neyin sanat olduğunu kim belirliyor? Bilirkişiler mi? Sanat dediğin bana göre insanı başka bir his ve düşünceye taşımalı, insanı bir şeylere teşvik etmeli. Bilirkişiler yok aslında. Kim doğruyu söylüyor nereden bileceğiz… Sanat biraz karmaşıktır; topluma, zamana, o toplumun sorunlarına işaret eder. Sanat bir ifadedir, müzik, heykel, yazı, resim, hepsi birer ifade şekli. Birinin sanat dediğine sen sanat diyemiyorsun bazen.
Bu adam iyi bir fotoğrafçı değilse de iyi bir demagog olduğu kesin. Ayrıca kendi ifadeleri, ortaya koyduğu işlerinin sanat olmadığını adeta itiraf ediyor. Kim ne derse desin Madonna’nın bir makarayı bile bulmayan (sergide sergilenen kontaktaki fotoğraf adedi 23 kare) özensizce çekilmiş, ışık ve form uygulamaları açısından vasatı bile zorlayamayan bu fotoğraflarına sanat eseri muamelesi yapmak, onları çeşitli ülkelerin galerilerinde sergilemek kelimenin tam manasıyla bir “maskaralık”tır. Kısacası “Madonna Nudes” sergisinin “sanat” olmadığını onaylayacak, hiçbir inkârcı yoktur ki -buna Schreiber’da dâhil- korkunç bir “evet”e susamış olmasın.
Erotizm
Schreiber’ın fotoğraflarıyla ilgili kişisel yorumu fotoğrafların erotik olmadığından yana… “Erotiklik cinsellik sunar, bu fotoğraflarda cinsel çağrışımdan eser yok” demekte. Bu fotoğrafların bedenin etüdüyle ilgili olan bir çalışmanın ürünleri olduğunu söylüyor. Ben bu ifadeyi oldukça çelişkili buluyorum. Madem olayda erotiklik, cinsellik vd. unsurlardan uzak bir havadaysa, insan neden çektiği bu fotoğrafları Penthouse ve Playboy gibi yetişkin dergilerine pazarlar ve de girişimleri sonucunda satar? Onlarda bunlara tonla para verirde basar. Tabi ki erotik oldukları için… Schreiber’ın yorumlarını samimiyetsiz buluyorum. Maksadını da açık!
Dikkat edip, Schreiber’ın daha önce İngiltere’de Madonna’nın bu fotoğrafını sergilediği, Londra’taki Impure Art Gallery’nin internet sitesinde de yer alan sloganını da unutmamak gerek…
Birleşik Krallıktaki en tartışmalı, ilginç ve seksi galeri”
Galerinin ismi de, sergilediği işlerin çizgisi de kendini Schreiber gibi inkâr etmiyor. Bu yüzden de helâl olsun. Birçoklarının anlayacağı şekilde durum tespitimi nihayetlendireyim. Bu galeriye içinde seks olmayan hiçbir şey giremiyor. Schreiber’a da torpil falan yapmamışlar.
Son olarak, Impure Art Gallery sahibi Jamie McCartney’nin yorumuna kulak verelim. Aslında o dönemde tanınmayan Madonna’nın, öğrencilerine fotoğrafçılık dersi veren Schreiber’e mankenlik yaptığını belirterek, “Madonna‘nın belki de o zaman cinselliğini kullanmayı öğrenmiş olduğunu” söylüyor. Ben bu abinin bu konuları yalayıp, yutmuş bir zatı muhterem olduğunu düşünerek fotoğraflardaki seksüel analizi doğru yaptığına katılıyorum.
Fotoanaliz
Kontakların birbirleri ardına seyri göz önünde bulundurulduğunda, Madonna’nın ufak ufak çekim için ısındığını, gitgide de üryan kaldığını görebiliyoruz. Madonna fotoğraflarda imgesel olarak bulunsa da, kesinlikle zihinsel olarak başka bir yerlerde… Belki de bu yer gökkuşağının üzerindeki şu meşhur yer olabilir. Kimi karelerde adeta o sizi izliyor. Siz onu değil! Hatta argo tabirle “kesik atıyor”. Bakışlarındaki tuhaf, donuk davetkârlığı sezinleyebiliyorsunuz.
©1979 Martin Schreiber
Sergide yer alan birkaç torso fotoğrafının ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebilirim. Fakat bunu da fotoğrafçının hünerine değil, yaratıcının Madonna’nın bedenini yaratırken harcadığı mesaiye bağlıyorum. Saygıyla da eğiliyorum İyi ki de varsın yarabbim! Tabi bu kısım işin şakası. Bunlara örnek bir iki fotoğraf aşağıda yer almakta…
©1979 Martin Schreiber
Birkaç fotoğrafta modele odaklanılmaktan ziyade, atölye’de bir “nü fotoğrafçılık seansı” olduğunu belgeleme eğilimi gözleniyor. Seri içindeki bir karede, ortalamanın hayli üstünde olan Madonna’nın bedeninin dezestetik fotoğraflandığını, adeta katledildiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Ne ışığı, ışıktır, ne formu, form… Ama fotoğrafın ismi şahanedir. “Madonna Like a Lion” Bahsi geçen fotoğraf hemen bu satırın altında, buyurun birde siz değerlendirin.
Madonna Like a Lion ©1979 Martin Schreiber
Tek bir ışık kaynağı kullanılarak yapılan çekimlerin sonuçları ya fazlasıyla “kontrast” ya da ışık kaynağı direkt modele yönlendirilerek kullanıldığı için fazlaca aydınlanmış bölgelerde formdan eser kalmıyor. Fotografik bir beden etüdünde ışık ve formun ne kadar önemli olduğu düşünülürse ııı-ııhhh! Olmamış.
Fotoğrafların baskıları ve sunumuna gelince… Gayet başarılıydı. Baskıların fiyatlarıysa el yakıyordu. Fakat bu konuya detaylıca girmeyeceğim. Yazının maksadı ne de olsa bu değil. Galeriye de bir cümleyle değinecek olursam. Küçük ama hoş bir galeri olduğu düşüncesindeyim. Pırıl pırıl bir yer. İlerleyen zaman zarfında ülke fotoğrafına artılar katabilecek mi merakla da bekliyorum. Gerçi kaçınılmaz bir öngörüde bulunmam gerekirse, CDA Projects çağdaş sanat saçmalığı ve sansasyonel işler haricindeki projelere kapılarını sanıyorum kapalı tutacaktır. Umarım yanılırım.
Sergi Promosyonları
Madonna'nın fotoğrafçısı Ivana'yı öptü”, “Madonna’nın ‘gerçek yüzü’ bu sergide…”, “Madonna Mısır Apartmanın`da Çıplak!”, “Madonna’yı Çıplak Çeken Adam”
Medyada yer alan yukarıdaki haber başlıkları esasında serginin tanıtımı hakkındaki her şeyi anlatıyor. Fakat kaçak dövüşmeyip bununda bir analizini yapmak istiyorum.
Schreiber, bu süreçte sosyetenin yeni 'ikoncan'ı (bu lafa bayılıyorum) Ivana Sert’i de serginin promosyonunu yapmak için fotoğraflamış, sonuçlardan ise pek memnun kalmamış. Ahlaki engeller söz konusu olduğu için, (Sert’in evli oluşunu kastediyor) Schreiber Sert’in tamamen çıplak fotoğraflarını çekememiş. Bunun üzerine bir orta yol bulunmuş. Sert, köpüklerle dolu bir küvetin içinde, boynunda çok pahalı bir kolyeyle poz vermiş, Schreiber da onu bir güzel fotoğraflamış. Çekim esnasında etrafında çok fazla sayıda insan olması da Screiber’i pek memnun etmemiş. Ayrıca, Erkek dergisi FHM'in 11'inci kuruluş yıldönümü, 7 Ekim’de Akaretler'deki W Otel'de, “Madonna Nudes” adlı partiyle kutlanırken gecenin onur konuğu (ohha!), Madonna'nın çıplak! fotoğraflarını çeken ünlü fotoğrafçı Schreiber'mış. Madonna'nın çıplak! fotoğraflarının da sergilendiği partinin ilgi odağı ise, eşi Yurdal Sert ile birlikte gelen Ivana Sert olmuş. Schreiber, onunla yakından ilgilenmiş, yanağından öpmüş. Davete Etel-Robert Baler, Azade Balkaner ve Helin Avşar da katılmış. Avşar cesur göğüs dekoltesi, Balkaner ise sade kıyafetiyle dikkat çekmiş. İnnallahe Meassabirin… Tüm bunların fotoğrafla ne alakası var? Metalaştırılan bir projenin, alım kapasitesi elverişli concon kitlesine sunuluşu bu kadar da mı cıvık olur? Öğhh! Kusucam şimdi. Bu ve benzeri birçok haber ve röportaj “Madonna Nudes”ün gündeme gelmesini sağlarken ben ne mi düşünüyordum?
Sanatın tüm dalları gibi fotoğrafta çıkmaz bir yola girdikçe fotoğrafçıların çoğaldığını. Bu aykırılığın, fotoğrafın tükenme yolunda olduğunu düşünürsek, sonunda hem imkânsız hem kolay olmanın birinden vazgeçeceğini…
Cenk Mirat Pekcanattı
*CDA Projects
Telefon: 0212 251 12 14
Adres: İstiklal Cad. No:163 Mısır Apt. Kat:2 D:5, Beyoğlu İstanbul
Dip Not: Sergiye gidemeyenler aşağıdaki linkten serginin videosunu izleyebilirler.
Martin H.M Screiber Hakkında
1946’da Prag’da doğan Schreiber çalışmalarına halen Fransa’da devam etmektedir.
1977-1983 yılları arasında New School Parsons School of Design ve New York School of Visual Arts’ta fotoğrafta çıplaklık üzerine dersler vermiş olan Schreiber çeşitli müze ve enstitülerde fotoğraf sanatı üzerine workshoplar düzenlemektedir. Eserleri Malcolm Forbes, Prince Charles gibi önemli koleksiyonlarda yer alan Schreiber dünyanın dört bir yanında pek çok önemli galeride kişisel sergiler açmıştır. Schreiber hakkında daha detaylı bilgi için




Yorumlar